Yaygın gelişimsel bozukluklar kategorisinde yer alan Asperger sendromu, ilk olarak pediatri
uzmanı olan Hans Asperger tarafından tanımlanmış olup ismini buradan almaktadır. Bir çeşit
otizm spektrum bozukluğu olan Asperger sendromunu otizmden farklı kılan ise, bu kişilerin
hem dil gelişiminde gecikmeler hem de bilişsel yeterlilikler bakımından gerilik olmamasıdır.
Farklı yaş gruplarında birbirinden farklı semptomlar gösterdiğinden göz ardı edilebilen bu
sendroma sahip kişiler, sosyal etkileşimlerde zayıf olup sınırlı hareket ve yineleyen davranış
örüntüleri sergilemekle birlikte dar ilgi alanlarına sahiptir.
Asperger sendromu otizm spektrum bozukluklarının en hafif şekillerinden biri olarak kabul
edilmektedir. Bu sendroma sahip kişiler, dilde anormal konuşma gibi sorunlar yaşamamaktadır
ancak beden dilini doğru okuyamama ya da empati kurma becerisinden yoksun olmaları
bakımından sosyal hayatlarında sorun yaşayabilmektedirler.
Hans Asperger, gözlemlediği çocuklarda bazı ortak özeliklere rastlamıştır. Bu çocuklar göz
temasından kaçınıp konuşmalarında monotondur ve iletişim halinde olduğu insanların pozitif
duygularına karşılık veremezler. Bu sendromu yaşayan kişilerde tek bir ilgi alanının olduğu
görülmekle birlikte o alan hakkında oldukça bilgiye sahip oldukları gözlemlenmiştir ve iletişim
halinde olduğu kişilere bu bilgilerden sıkça bahsettikleri bilinmektedir. Katı rutinlere sahiptirler
tekrarlayıcı ve basmakalıp şekilde hareket ederler. Bu bozukluk doğuştan gelir ve çoğunlukla
çocukluk döneminde tanı alınır. Bu kişiler çeşitli özel eğitim ve destekler sayesinde çok başarılı
hale gelebilirler zira tanıdığımız pek çok isim bu sendroma sahiptir (Isaac Newton, Charles
Darwin, Anthony Hopkins, Elon Musk vs.)
Asperger sendromlu bireylerin yaşadığı en büyük sorunun empati kurmak olduğundan
bahsetmiştik dolayısıyla sosyal etkileşim ve arkadaşlık kurmada zorluk çekerler ve sözel
olmayan davranışlarda (göz teması, jest veya mimik vs) eksiktirler.
Şimdi asperger sendromuna sahip bireylerde görülen birkaç belirtiyi özetleyecek olursak;
Göz teması kuramama
Tekrarlayan davranışlar
Empati kurmakta zorlanmak
Duyguları anlamakta güçlük çekme
Konuşma vurgu ve tonlamasında sorun yaşamak ve mecazi veya espri gibi konuşmaları
anlamakta zorlanmak
Rutinleri değiştirmeyi sevmemek
Yalnız vakit geçirmekten hoşlanmak ve sosyal içe çekilme
Zamirlerin yerini değiştirerek kullanma
Bilgiçlik taslayan konuşma şekli
Hayali oyunda sınırlılık
Zihinsel takıntılar
Eşyalarının parçalarıyla sürekli olarak uğraşma
Eğer, siz ya da çevrenizde bu özellikleri taşıyan birileri varsa bir uzmana danışmanızı tavsiye
ederiz çünkü doğru ve yerinde müdahaleler ile yaşam kalitenizi arttırmak için hiçbir zaman geç
değil