Aile, Çocuk
Bizi biz yapan çocukluktan bu zamana kadar edindiğimiz bilgiler, tecrübelerdir. Yetişkin olmamızı sağlayan şeyler sadece tecrübelerimizden ibaret değildir. Fiziksel gelişimin yanında duygusal olarak da gelişmiş olmamız gerekmektedir. Bu gelişimin tohumları çocukluktan itibaren atılır. Duygusal gelişimimiz diğer tüm gelişim türlerimize eşlik ederek bizi yetişkinliğe hazırlar. Bir çocuğun kendi duygularını anlamlandırabilmesi, ifade edebilmesi ve yönetebilmesi, başkalarının duygu ve ihtiyaçlarını anlaması ve pozitif ilişkiler kurabilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Sosyal ve duygusal gelişim doğuştan gelen mizaç özellikleri, ebeveyn tutumları ve kültürel etkiler neticesinde şekillenir.
Duygusal Gelişim Nedir?
Şaşkınlıktan utanca gururdan empatiye kadar gün içinde birçok duygu yaşarız. Bu duyguları 4 yaşında farklı 14 yaşında farklı, yetişkinlik döneminde farklı yaşarız, hissederiz. Gün içinde yaşadığımız bu duygulara yabancılaşmamak, geldiklerinde doğru yönetebilmek için çocukluk döneminde bu duyguları öğrenmek, anlamak ve nasıl yönetilebileceğini kavramamız gerekmektedir.
Çocuklar büyüdükçe ve farklı durumlara maruz kaldıkça duygusal yaşamları da daha karmaşık hale gelir. Bu karmaşayı yönetebilmek için duyguların neler olduğunu öğrenmek, bunların nasıl ve neden ortaya çıktığını anlamak, kendinin ve diğerlerinin hislerini tanımak ve bunları yönetmenin etkili yollarını geliştirmek gereklidir.
Duygusal gelişim, şu adımlarla başlar:
-Duyguların neler olduğunu öğrenmek
-Nasıl ve neden gerçekleştiklerini anlamak
-Kendi duygularını ve diğerlerinin duygularını tanıma
-Bunları yönetmenin etkili yollarını geliştirmek
Çocukların Duygusal Gelişimini Desteklemenin 4 Yolu
1- Çocuğunuz İçin Rol Model Olun
Çocuklar çok iyi birer gözlemcidir. Sizin her hareketiniz, sonrasında çocuğunuzun davranışı olacaktır. Kişileri zorlayan duygulardan kaçış mümkün değildir. Bu nedenle çocuğunuza böyle duyguların hayatın bir parçası olduğunu gösterin. Örneğin, “Çok yorgun hissediyorum bugün erken yatsam iyi olur.” Demek kulağa çok sıradan gelse de çocuğunuz için büyük anlam ifade eder.
2- Çocuğunuzla duygularını konuşun
Hayatımıza anlam katan duyguları konuşma konusuna alışmanız gerekmektedir. Yetişkinler bile duygularından bahsetmekte zorlanırken bu durum çocuklar için çok daha karmaşık bir hale gelmektedir. Bu nedenle çocuklarınıza gün içinde hangi duyguları yaşadığınızı, duygulara isim vererek anlatmaya çalışın. Bu şekilde çocuğunuz kendi duygularını tanıma ve anlamakta kolaylık yaşar.
3- Olumsuz duyguları konuşarak ifade edin
Yetişkinlerin birçoğu olumsuz duygularını ifade ederken duygularından uzaklaşarak sadece öfkeli sözler söyler. Bunun yerine gerçekten size kötü hissettiren şeyden bahsederek ve bunu yüksek ses kullanmadan konuşarak çocuğunuza öfkeli anlar için rol model olmaya çalışın. Çocuğunuz öfkelendiği zaman rahatlamalarına yardımcı olmak için asıl konuya odaklanın. Yüksek sesle konuşmaya, bağırmaya ya da hatta çığlık atmaya başladıklarında onları asıl konuya döndürerek, sorular sorarak mevcut konuya önem verdiğinizi gösterin
4-Çocuğunuza şefkat ve ilgiyle yaklaşın
Çocuklar olaylara ve duygulara nasıl tepki vereceklerini onlara yaklaşımlarınız üzerinden belirleyebilir. Bunun pek çok sebebi vardır. Çocuklarınız duygularına verdikleri tepkiyle bir davranışa başvurduğu zaman onlara sıcak, ilgiyle ve şefkatli şekilde davranmanız duygusal gelişim süreci için son derece faydalı olacaktır. Böylece sizin yanınızda baskı altında hissetmeyecekler ve onlara kendi duygularını fark etmek için bir alan açmış olacaksınız.