Utancın tanımını yapmak çoğu zaman zor olabilir ama tanımını yapmak gibi utanç duygusunu deneyimlemek de çoğu kişi için zor bir durum olarak değerlendirilir. İnsanlar, hayatın içinde bir şeylerden hep utanmıştır ve utanmaya da devam etmektedir (Yılmaz, 2019). Utanç duygusunu yaşayan insanlarda genellikle utandıkları şeyi saklamaya çalıştıkları görülür. Yani, utanç duygusu gizlenme ihtiyacının ortaya çıkmasına neden olur (Coşan, 2017). Bunun altında yatan sebep, bu duygunun, kişilerin içsel olarak değersiz, yetersiz, lekelenmiş gibi hisleri hissetmesine sebep olarak olumlu duyguların azalmasına neden olmasıdır. Bu nedenle kişiler, kendilerini kusurlu hissetmeye başlarlar vebu durum; saklanma, kaçınma, başka şeylere yönelme veya çeşitli bağımlılık gösteren davranışların ortaya çıkması gibi birtakım davranışlara sebep olmaktadır (Deringör, 2020). Eğer utanç kronik hale gelmişse bunun temelinde kişinin kusurlu olduğu hissi yatıyor olabilir (Cuncic, 2021).
Utanç denilince kafamızda olumsuz bir duygu olduğu düşüncesi canlansa da kökenlerinin tür olarak hayatta kalmada önemli bir role sahip olduğu bilgisi oldukça dikkat çekicidir. Utanç duygusu ile birlikte kültürel normlara bağlı kalma, yasalara uyma veya sosyal varlıklar olarak var olmaya izin verecek şekilde davranma ihtiyacı hissediyoruz (Cuncic, 2021).Ayrıcaaraştırmalar, utandığını belli eden ve bunu dış görünüşleri ile de yansıtan kişilerin etrafındakilere karşı daha faydalı, kibar ve cömert olma eğiliminde olduğu belirtilmiştir (Feinberg vd., 2012).
Utanç hissi hemolumlu yanları hem de olumsuzlukları bir arada barındırıyor. Utancın hem çocuklarda hem de yetişkinlerde psikolojik öğrenme veya cezalandırma konusunda olumlu katkılar sağlamak yerine tam tersine bu kişilere psikolojik olarak zarar verdiği görülmektedir (Deringör, 2020). Ayrıca, utanmanın insanların hayatlarını ve sağlıklarını riske atmasına sebep olabileceği de belirtilmiştir (Harris, 2006). Bu duruma prezervatif alışveriş örnek olarak gösterilmiştir. Prezervatif almak çoğunlukla kişilerde utanmaya yol açmaktadır ve bu utanma hissi kişilerin cinsel hastalık riskini göze alabilmesine sebep olmaktadır. Veya bir diğer örnek, kişiler kendilerine göre garip gelen semptomlardan doktorlara bahsetmekten çekindikleri için doktor kontrolünden kaçınma davranışı gösterebiliyorlar (Moore vd., 2006).
Mosquera vd., (2011) grup içi ve grup dışı olarak insanları iki gruba ayırıyor. Grup içi diye adlandırılan grupta kişinin kendi sosyal çevresinde bulunan kişilerden oluşurken, grup dışı diye adlandırılan grupta kendi çevreleri dışında bulunan kişiler yer alıyor. İnsanların daha çok grup içi grubuna ait düşüncelere önem verdiğini belirtiliyor ve Mosquera vd., (2011) göre kişi kendi sosyal çevresindeki insanların önünde hata yaptığında daha fazla utanç duygusunu hissediyor. Burada belirtilmesi gereken önemli nokta ise, diğer insanların bizim kendimizi yargıladığımız kadar bizi sert yargılamıyor olmaları ve hatta tahmin ettiğimizden çok daha az yargılama yapılıyor olmasıdır (Savitsky vd., 2001).
Psikanalitik Yaklaşıma Göre Utanç Duygusu
Freud utanmayıönce çıplaklık, aptal yerine konmak ve değersizleştirilmek gibi kişinin saklamaya, örtmeye ihtiyaç duyduğu duygular olarak tanımlamıştır ve ayrıca utanmayı bir savunma mekanizması olarak görmüştür (Freud,1896). Freud, utanç duygusununegonun ihtiyaçları karşılanmadığında oluşan başarısızlık ve yetersizlik duyguları ile ortaya çıktığını belirtmektedir.
Erikson utanç duygusunu anal dönemin bir mücadelesi olarak görür. Bu mücadelenin iyi bir şekilde sonuçlanması çocuğun kendiliğinin kontrolünü ve otonomi kazanmasını sağlarken, iyi bir şekilde sonuçlanmaması çocukta utanç ve şüphe oluşumuna neden olur (Coşan, 2017)
Narsisistik ve borderline patojilerine artan ilgi ile utanç ve utanma ile ilgili yapılan çalışmalarda da artış görülmüştür. Kohut (1971), narsisistik hastalarda yüksek düzeyde kırılganlık ve utanç hissetmeye yatkınlıkları olduğunu belirtmiştir. Kişi, yaşadığı utanç duygusu ile başa çıkabilmek için o duyguyu zaman zaman başkalarına karşı yönlendirmeyi veya psikolojik olarak saldırmayı tercih edebilir, bu durum özellikle narsisistik kişilik bozukluğuna sahip olan kişilerde sık karşılaşılan bir savunma mekanizmasıdır (Deringör, 2020).
Psikolog Gizem Terzi.